Dut Pekmezi 720g
Dut Pekmezi 720g

Dut Pekmezi 900g

Fiyat : ₺120,00(KDV Dahil)

    

Besni yöresi geleneksel ev yapımı dut pekmezi. Güneşte olgunlaştırılmıştır. Koruyucu ve benzeri hiçbir katkı maddesi yoktur.

:

DUT PEKMEZİ

Yaprağıyla ipek olup insanlığı ışıltısının peşinde sürüklemiş; gövdesiyle saz olup dile gelmiş, bizimle birlikte söylemiş; atasözlerimize, deyimlerimize, türkülerimize girip kültürümüzün derinlerine kök salmış dut, bu topraklarda kutsallık atfedilen bir ağaçtır.

Kültürümüzle bağları öylesine derindir ki, sanki zamanın başlangıcından beri bizimledir. Bir evin temeli atılmadan, önce bahçesine dut dikilir. Dallarına bezler bağlanarak dilekler dilenir. Mezarlarımızın başına dikilerek, öldükten sonra bile, kurdu kuşu doyurmasıyla sevaba girilir.

Nereye gittiysek oraya götürdüğümüz dut ağacı, zor şartlarda yaşamayı başarabilen ender meyvelerdendir. Sulak alanları sevdiği halde karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde bile yetişir. Hiçbir bakım istemeden, herhangi bir nazı niyazı olmadan, öylece, her yıl cömertçe meyve verir.

Kendisi ne kadar sağlam ve dayanıklı bir ağaçsa, meyvesi bir o kadar nazenindir. Ne saklanmaya ne taşınmaya gelir ne de gıda endüstrisine yüz verir. Yemek istiyorsanız, zamanında o ağacın dibine gitmelisiniz. Sizi köklerine/köklerinize çağırır. Meyvelerin anarşistidir o, çağa uyum sağlamaz, dileyen dibine gelir...

Karası, beyazı, kırmızısı, urmusuyla yemelere doyulmayan bu narin meyveler, lezzetli oldukları kadar faydalıdır da. Küçücük tanelerinin içine sığdırdığı koruyucu ve iyileştirici özellikler o kadar fazladır ki, bilim çevrelerinde bir süper besin olarak tanımlanır.

Pek çok hastalığa iyi geldiği için kurutulup çayı yapılan yaprağıyla bile şifa dağıtan dut; pekmezinden kurusuna, pestilinden şurubuna, rakısından sirkesine hayatımızın her alanındadır.

Köylerde yaşayan her ailenin en az bir dut ağacı olması gelenektir ve kurutma ve pestil yapımı iklimle ilgi olduğundan, genellikle bu dutlar pekmez yapılarak değerlendirilir. Lezzetli ve besleyici dut pekmezi, Anadolu insanı tarafından bir sağlık iksiri, hastalıklara karşı bir kalkan olarak görülür. Kimin kilo alamama sorunu, kansızlık ya da öksürüğü varsa dut pekmezi tavsiye edilir.

Geleneksel yöntemlerle hazırlanan dut pekmezimiz, adını duttan alan Adıyaman’ın Tut ilçesinde üretilmektedir. Vitamin değerlerini koruması ve yüksek ateşten kaynaklı oluşabilecek sağlıksız bileşenlerin en aza indirilmesi için güneşte olgunlaştırılmıştır.

 

YAPILIŞI

Dalında olgunlaşan dutlar, dalların altına gerilen bez sergenlere silkelenir. Dutla birlikte ağaçlardan düşen yapraklar vb. ayıklandıktan sonra bu iş için üretilen ince bezler yardımıyla suyu çıkarılır. Elde edilen dut suyu bir iki taşım kaynatıldıktan sonra süzülerek, yayvan tepsilerde güneşe serilir. 3-4 gün güneşle kıvamını bulan pekmezler sofralar için hazır olur.

 

 

DUT

Yaprağıyla ipek olup insanlığı ışıltısının peşinde sürüklemiş; gövdesiyle saz olup dile gelmiş, bizimle birlikte söylemiş; atasözlerimize, deyimlerimize, türkülerimize girip kültürümüzün derinlerine kök salmış dut, bu topraklarda kutsallık atfedilen bir ağaçtır.

Kültürümüzle bağları öylesine derindir ki, sanki zamanın başlangıcından beri bizimledir. Bir evin temeli atılmadan, önce bahçesine dut dikilir. Dallarına bezler bağlanarak dilekler dilenir. Mezarlarımızın başına dikilerek, öldükten sonra bile, kurdu kuşu doyurmasıyla sevaba girilir.

Nereye gittiysek oraya götürdüğümüz dut ağacı, zor şartlarda yaşamayı başarabilen ender meyvelerdendir. Sulak alanları sevdiği halde karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde bile yetişir. Hiçbir bakım istemeden, herhangi bir nazı niyazı olmadan, öylece, her yıl cömertçe meyve verir.

Kendisi ne kadar sağlam ve dayanıklı bir ağaçsa, meyvesi bir o kadar nazenindir. Ne saklanmaya ne taşınmaya gelir ne de gıda endüstrisine yüz verir. Yemek istiyorsanız, zamanında o ağacın dibine gitmelisiniz. Sizi köklerine/köklerinize çağırır.

Karası, beyazı, kırmızısı, urmusuyla yemelere doyulmayan bu narin meyveler, lezzetli oldukları kadar faydalıdır da. Küçücük tanelerinin içine sığdırdığı koruyucu ve iyileştirici özellikler o kadar fazladır ki, bilim çevrelerinde bir süper besin olarak tanımlanır.

Pek çok hastalığa iyi geldiği için kurutulup çayı yapılan yaprağıyla bile şifa dağıtan dut; pekmezinden kurusuna, pestilinden şurubuna, rakısından sirkesine hayatımızın her alanındadır.

 

Dut yemiş bülbüle dönmek deyimini hepiniz bilirsiniz. Bülbül dut yedikten sonra ötmediğinden, birdenbire susan insanlar için söylenir. Bülbülün dut yedikten sonra neden ötmediğine dair bir sürü bilimsel “safsata” okuyabilirsiniz, ama aslında ilgisi yoktur. Dutun lezzeti o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, bülbül kendinden utanır. Eğer dut güzel diye tanımlanıyorsa benim ötüşüme nasıl güzel denilebilir... Ve huşu içinde tattığı o lezzetin hazzını duyumsamayla ilgilenir. Ötmemesi bundandır.

 

Dut yedim duttu beni de / sevda kuruttu beni... şarkısını bilirsiniz. Dut yemek, öyle yedim yuttum, tamam diyebileceğiniz bir eylem değildir. Dut yediğinizde o lezzet sizi tutar, sarıp sarmalar ve o hazzın yanında başka her şey yetersiz geldiği için bir süre öylece kalırsınız. Dutun insanı tutması böyle bir şeydir.

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR